Anne Adayları En Çok Hangi Korkuları Yaşıyor?
Hamilelik dönemi bir yandan en tatlı heyecanların yaşandığı bir dönemken, bir yandan da pek çok korkuyu beraberinde getirmekte. Özellikle ilk kez anne olacak kişilerde bu korkular had safhada olabilmekte.
Doğum Yapma Korkunuzu Yenin!
Doğum yapma korkusu, bu korkuların başında gelmekte. Normal doğum yapmaktan korkan anne adaylarının sayısı oldukça fazladır. Bu korkuları nasıl gidereceklerini bilmedikleri gibi, doğuma yaklaştıkça artan endişelerini en yakınlarındaki kişilerin bile anlamakta zorluk çektiğini görmekteyiz. Özellikle doğum ile ilgili ürkütücü hikâyeler dinlemiş olmak, “canım çok tatlıdır” inancına sahip olmak ve anne adayının kendi doğumunun zor geçmesi doğum korkusunu artıran faktörlerin başında gelmekte.
Anne adaylarının böylesi bir korkusu varsa bunun kendiliğinden geçmelerini beklemeleri doğru değildir. Kişinin bu korku ile doğum korkusu EMDR terapi yöntemi ile çalışıldığında aşılabilmektedir.
İyi Bir Anne Olabilecek Miyim Sorusu?
Doğum sonrası bebeğin bakımı ile ilgili endişeler, iyi bir anne olabilecek miyim, bebeğimi emzirebilecek miyim, bebeğimin dilinden anlayabilecek miyim gibi düşünceler de anne adayını ciddi strese sokabilmekte. Özellikle ilk annelikte anne adayları kendilerinden bekledikleri mükemmelliği gösteremediklerini hissettiklerinde bu beklentiler büyük bir hayal kırıklığına dönüşmekte. Oysa anne adaylarının çocukları için “yeterince iyi anne” olmaları bebeğin ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir. Yeterince iyi annelik, annenin gergin olmayışı, bazı eksiklikleri ve yolunda gitmeyen süreçleri kolay kabulü, esnek ve şartlara uyumlu oluşu anlamına gelmektedir. Annenin bu rahatlığı bebeğe verilebilecek en faydalı armağan olacaktır.
Doğum Sonrası Anneye Destek Olmak!
Diğer önemli bir korku doğum sonrasındaki dönemde annenin yanında destek olarak kimin kalacağı ile ilgili sorunlardır. Çoğu anne adayı kendi annesinin yanında daha rahat davranabileceği için doğum sonrasında, kendi annesinin bir süre kalmasını tercih etmekte. Bu konu karı koca arasında çatışmalara neden olabilmekte. Ayrıca doğum sonrasındaki dönemde bebeği ziyaret için gelecek olan misafirlerin ağırlanması da anne adayı için stres yaratabilmektedir. Eşlerin bu gibi konularda birbirlerine anlayışlı yaklaşmaları ve annenin rahatlığı için ne gerekiyorsa önceliğin bu konuya verilmesi doğru bir yaklaşım olacaktır.
Doğum Sonrası Depresyona Özellikle Dikkat!
Doğum sonrası depresyon oldukça yaygın bir durumdur. Pek çok anne adayı kısa veya daha uzun bir dönem doğum sonrası depresyon yaşayabilir. Bebekle uyumlanmak ve bu yeni hayat tarzına alışmak birkaç ay sürebilir. Annenin endişesi sanki bundan sonraki hayatının böyle devam edeceğidir. Bu depresif dönemdeki yanıltıcı bir korkudur. Diğer yandan bazı anne adaylarında bu durum bazı faktörler nedeniyle ağır geçmekte ve bebek ile anne arasındaki güvenli bağlanmayı olumsuz etkileyebilmektedir. Bu durumda annenin terapi desteği alması annenin ve bebeğin iletişimlerindeki sağlıklı gidişat açısından oldukça önemlidir.

Bilge Çapoğlu
Uzman Klinik Psikolog/ Aile ve Çift Danışmanı/ Bireysel Danışman-Eğitmen