A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Only variable references should be returned by reference

Filename: core/Common.php

Line Number: 257

İlişkiler Üzerine Bir Değerlendirme - Pakua Psikoloji
Menu
Sizi Anlıyoruz...

İlişkiler Üzerine Bir Değerlendirme

ilişkiler üzerine değerlendirmeKadınların da erkeklerin de evliliklerindeki cinsellik, aşk ve tutkuyla tatmin olup olmamalarında belirleyici etken, yüzde 70 oranında, karı-koca arasındaki dostluğun niteliğidir.

Mutlu evlilikler kusursuz beraberlikler değildir. Evlilikte çatışma olağandır. Mutlu ve güçlü evliliklerde, karı-koca derin bir anlam duygusunu paylaşırlar. Geçinmekle kalmayıp, ayrıca birbirinin umut ve arzularını destekler ve birlikteliklerinde bir amaç duygusu geliştirirler. Evlilikte bunun yapılamaması, karı-kocanın bitmek bilmeyen, yararsız ağız dalaşlarına girmelerine ya da kendilerini tecrit edilmiş ve yalnız hissetmelerine yol açar.

Çiftler birbirinin zihniyetini değiştirmek için yıllarını harcarlar, ancak bu mümkün değildir. Çünkü anlaşmazlıkların çoğunun altında, yaşam tarzı, kişilik ya da değerlere ilişkin köklü farklılıklar yatar. Bu farklılıklar üzerinde kavga ederek ancak zamanlarını boşa harcamayı ve evliliklerine zarar vermeyi başarabilirler.

İlişkilerle İlgili Temel ve Evrensel Olan Gerçekler Nelerdir?

  • Bir diğer insandan daha zor olan bir şey yoktur.
  • Bütün insanlar sürekli ilgi beklerler, ilgi beklemeyen insan yoktur.
  • İlişki çaba ister.
  • Çiftler ilişkileri üzerine kendilerine özgü ama genelde yanlış olan teoriler kurarlar.
  • İlişki ile ilgili her şikayet altta yatan bir duygusal ihtiyacın göstergesidir.

İlişkide Güç Çatışmasında Neler Oluyor?

Evliliklerde romantizm aşamasından sonra güç çatışması başlar. İlk duygu ‘evlendiğimi sandığım insan bu değildi’ olur. Ardından hayal kırıklığı ve öfke başlar. İlişkiler güç çatışmasına sıkışıp kaldığında, ilişki biz olmaktan çıkıp sen-ben davasına dönüştüğünde eşler kendi köşelerine çekilirler. Her bir eş kendi köşesinde olayları algılamaya ve yorumlamaya başlar. Bu noktada ""sen yalancısın"" suçlamaları başlar. Oysa aynı olayın iki kişi tarafından farklı bir şekilde aktarılması yalancılıkla ilgili bir sorun değildir. Burada gözden kaçırılan nokta aynı olayı yaşayan kişilerin olayı kendi bakış açılarına göre yorumlamaları, kendi kırgınlıkları ve kendi duyguları üzerinden anlamlandırmalarından kaynaklanmasıdır. Örneğin kadın eşine sıkıntısını anlatırken çok susayan bir adamın karısının yanından kalkıp mutfağa su içmeye gitmesi gibi. Kadın o esnada anlattığı konuyla ilgili olarak eşi tarafından dinlenilmeye ihtiyaç duyuyordur. Eşinin bir anda kalkması kadının kendini o an içinde bulunduğu durumdan kaynaklı olarak önemsenmemiş hissetmesine neden olur. Adamın tarafında ise eşini gerçekten dinlemeye istekli olabilir fakat çok susamıştır. Su içmesi de gerekmektedir. Kadın adamı suçlamaya başlar. ""Ne zaman sana ihtiyaç duysam yoksun""(genelleme hatası). Suçlanan adam kendini savunmaya başlar. ""Bu evde nefes almaya bile hakkım yok."" Birkaç cümle, mimik ve açıklama eklenecek bir olay böylelikle eşler arasındaki kırgınlıklar hanesine yazılır.

Güç Çatışması Nasıl Çözülür?

İyi bir evlilik yaratmak zor bir iştir. Mesele doğru insanı seçmek değil doğru insan olmaya çalışmakla ilgilidir. Gereken sorumluluk, disiplin, değişme ve gelişme azmiyle evliliğe dair gerçekçi bir bakış açısı oluşturulmalıdır. Çiftlerin önündeki en önemli engellerden biri değişim korkusudur. Karşıdakinin ihtiyaçlarını karşılamaya dönük değişim çabası ilişkiyi güçlendirir. Çiftler eşinin kendisinin tüm ihtiyaçlarını karşılamak için her an hazır olamayacağını, onunda esasında kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere ilişki içinde olduğunu anlayıp kabullenmeden değişim gerçekleşmez ve ilelebet sürecek güç çatışması içinde kalırlar.

İlişkinin Sürekliliği Nasıl Sağlanır?

Çiftler öncelikle birbirlerini güvende hissettirecek güvenli bir alan inşa etmelidir. Bu alanın içinde birbirlerini terk etmeyeceklerine, ilişkinin her şeyden önemli olacağına dair duygular olmalıdır. Bu güven hissi oluşmazsa korku ve kaygılar her zaman ön plana geçer ve çiftlerin birbirlerini anlamaları zorlaşır. İkincisi çiftler birbirini memnun etmeyi ve rahatlatmayı bilmeli, araya üçüncülerin girmesini önlemeli, birbirlerinin stresini azaltmayı öğrenmeli ve beraber yapacakları ritüeller geliştirmelidir.

Loading